kalemini kan tutar gece yarısı 
	elin varmaz yazmaya
	o yüzden şiirlerin aşk kokar
	
	
	sen barış güvercinleri uçururken maviliklere
	bilirsin
	kan kokusu sarmış ülkelerde
	ölümü öper çıplak ayaklı çocuklar
	dokunamazsın korkularına
	onlar
	kayan yıldızlar kadar sönük
	
	ve uzaktırlar
	işte o an kağnılar geçer düşlerinin üstünden
	silinmez yazgı olur tekerlek izleri
	ezilir yazdığın ütopyalar
	bilirsin
	yılgın topraklar üstünde
	zulmün hükümdarlığını
	bilirsin ha
	etin kemiğin bilir
	canlı bombanın şarapnel gözlerini 
	ve anaların çaresizliğini
	ağıt çöker geceye ayaz çatlağı dudaklardan
	bir soru asarsın karanlığa
	-bu hainler vazgeçmeyecekler mi-
	
	bilirsin ha
	dağlarından kurtlar iner 
	kinle bilenmiş dişleri ayın şavkını ikiye böler
	sinsice solurlar kardeşliğin üstüne
	toprağın koynunda beslenen yılanlar kadar
	soğuk
	ve haindirler
	sızarlar kıyılarına
	çiçek açmaz mayın tarlalarında 
	bilirsin rüzgârı yonar
	salt şiirlerine saplanır diye kör kurşunlar 
	kaçıyorsun
	kaçıyorsun da nereye kadar