Ne yazık ki bu konuda eksiklikleri olan bir toplumda yaşıyoruz. Yetiştiriliş tarzımız, kültürümüz, dinsel sınırlamalarımız... Daha birçok neden yüzünden adını bile utanmadan söyleyemediğimiz, söyleyeni de yadırgadığımız bir toplumun fertleriyiz.
Bu kadar ümitsiz konuştuğuma da bakmayın, günümüzde insanlar daha bilinçli tabii ki. Bu konuda ben bile bu satırları yazabiliyorsam, başka söze gerek yok, çok da ümitsiz bir durumda sayılmayız.
Çiftler arasında kaliteli yaşamın gerekliliklerinden biri de sağlıklı bir cinsel yaşamdır. İnsan hayatını birçok yönden etkileyen cinsel sorunlar ne yazık ki toplumumuzda mahrem kabul edildiğinden, gün yüzüne çıkartılmaz ve sessizliğe mahkum edilir. Çözülmemiş sorunlar içerisinde ilişkiler yıpranır ve zamanla yok olur. Eğer cinsel iletişimi sağlayamazsak kazanamayacağımız gibi, kazandıklarımızı da zamanla kaybederiz. İnsanların kişilikleri gibi cinsellikleri de birçok etkene bağlı olarak gelişir ve değişikliğe uğrar. Doğup büyüdüğümüz ortam, yetiştirilme tarzımız, aldığımız kültür cinsel kimliğimizin sınırlarını oluşturur. Sonra gözlemleyebildiklerimiz, duyduklarımız gibi birçok dış uyaran tarafından bu sınırlar farklılıklara uğrayabilir. İki ayrı kültürden gelen insanın konuşmadan birbirlerini tanımaları mümkün olmadığı gibi, konuşmadan cinsel uyum sağlamaları da mümkün değildir. Cinsel hayat baştan sağlam temellere oturtulamadığı gibi zamanla da hasara uğrayabilir. Önemli olan onu tamir edebilmek... Fiziksel bir rahatsızlık varsa şayet, uygun bir tedaviyle halledilebilir, ama sorun farklılıklar ve psikolojikse eşlerin mutlaka iletişim sağlaması gerekir. Suskunluk ve kabullenmek sorunu halletmez. Sonucunda daha fazla probleme yol açar. İnsan sanır ki iyi bir cinsellik, var olanın en iyisini yapabilmektir, ama bu yanlıştır. Önemli olan partnerinin ne istediğini bilip onun en iyisini yapmaya çalışmaktır. Bunu da konuşmadan yapamazsınız.
Cinselliğin temeli zevk almaya dayanır. Eğer zevk alınmıyorsa bu bir görev haline dönüşür. Bu da insana eziyetten başka bir şey değildir ve zaman içerisinde bu da tükenecektir. Başarılı olmaya, kazanmaya giden yolun köprüsü, iyi bir iletişimdir. Ben bu konuda utanılmaması gerektiğini düşünenlerdenim. Aslında o kadar basit ki yapılacak tek şey: Çevre baskısı, kültür, öğretilmişler, sebep ne olursa olsun düşünmeden eşlerin mahremiyetlerini koruyarak, birbirleriyle açık açık utanmadan konuşabilmeleri; önemli olan bu işte. Cinsel problemlerin çoğu eşler arasında konuşulmadan halledilemez türdendir ve karşılıklı desteğe ihtiyaç vardır. İnsanlara hak veriyorum aslında, yıllar önce lise yıllarında tahtada sınıfa karşı omurgalılarda üreme ve iç döllenme konusunu anlatmak zorunda kaldığım gün, yüzümün renkten renge girişini hatırlarım. Ama şimdi zaman öyle mi? Artık cinsel terapiler bile uygulanıyor.
Konuşmayı unutmayalım, derdini söylemeyen derman bulamazmış. Cinsel problemlerimizi utandığımız için sessizliklere hapsetmeyelim. Gerekli olan azıcık bir cesaret, kaliteli yaşamak istemez misiniz?
Songül Rumelili