Hayata Dokun Derneği olarak da yakından takip ettiğimiz ve davası 7 Mayıs’ta görülecek bir olay var. Sosyal medya aracılığıyla ismini öğrendiğimiz Ahmet İnce isimli bir babanın kızı için verdiği cesur ve onurlu mücadeleyi artık yazılı ve görsel basın kanallarında da görebiliyoruz.
Bir akrabası tarafından birden fazla kez tecavüze uğrayan 15 yaşındaki H.İ.’nin babası o.
Baba, kızını okutmak için geçtiğimiz ay köyden Denizli merkeze gelerek ev aramaya başladı. Ancak kiralık ev bulmakta zorlanan İnce, kızını dayısının evine gönderdi. Bunun için de akrabası A.Çınar adlı kişiden yardım isteyerek, kızını eve götürmesini istedi. Ancak babanın iddiasına göre A.Çınar kızı ev yerine gazinoya götürdü, ardından da sapa bir yere götürerek tecavüz etti. A. Çınar’ın tecavüzü sonraki günlerde de devam etti. Yaşadıklarını kaldıramayan H.İnce, intihara kalkıştı.
Bu intihar girişimi sonucunda Ahmet İnce kızının başına gelenleri öğrendi. Önce kızını emniyetin çocuk şubesine götürerek orada gerçeği söylemesini sağladı. Kız babasının bu olayın gizli kalmasını istediğini söylemişti. Ahmet İnce bir süre önce boşandığı eşini de yardıma çağırdı.
İkinci tecavüz vakası, babanın iddialarına göre, zanlının kızı tehdit etmesiyle gerçekleşiyor. Adam kızı, Ahmet İnce’ye olan her şeyi söylemekle tehdit ediyor. Ve ona çeşitli vaatlerde bulunup onunla sürekli iletişim halinde olmaya çalışıyor. Baba, kızının onunla sürekli mesajlaşmakta olduğunu da görünce yukarıda belirttiğim çocuk şube süreci işliyor. Ve her şey ortaya çıkıyor.
Zanlının bulunması için kızın telefonundan çekilen mesajlar da dâhil olmak üzere, daha önceki telefon mesajları delil gösterilerek kızın başına gelen bu olayda rızası olduğu kararı verildi. Bir diğer karar sebebi ilişkinin üç kez olması ve 15–16 yaş ayrımı gibi faktörler de var. Nöbetçi mahkemenin bu kararının, 7 Mayıs’taki asıl mahkemede tekrarlanmaması tek dileğimiz…
Babanın da tek kaygısı, yıllarca devam eden N.Ç. davası gibi bir örnek davaya dönüşmek… Bir tecavüzün tecavüz sayılması için bir direnç izi görülmesi gerekiyor mu? Tehdit ve şantajla ve ilk seferde olduğu gibi ilaçlı içkiyle uyutarak ilişkiye girdiğiniz birine tecavüz etmiş sayılmıyor musunuz?
Tehdit ve şantajla, korkutarak zorla kurulan bu ilişki sonucu mağdur kız çocuğu, bunları zamanında ailesine söyleyemiyor. Çünkü destek göreceğini tahmin dahi edemiyor. Genel toplum anlayışının kendisini nasıl yargılayacağını biliyor. Geçmişte aynı olayları yaşamış akranlarını hatırlıyor. Ve söyleyemiyor.
Ancak Ahmet İnce bir babanın kızına gerçek anlamda sahip çıkışına bir örnek olmayı seçti. İnternet ortamında başlattığı imza kampanyasıyla çok önemli bir destekçi edinerek, davanın kamuoyunun gözü önüne gelmesini sağladı.
Tecavüz gibi bir suçta hep mağdurun suçlu sayıldığı, böyle bir olaydan sonra suçlunun bir şekilde aklandığı ülkemizde, bir örnek baba sunuyordu bize. Birilerinin sesini çıkarması, çok daha önemlisi böylesi bir olay sonrası kızına sahip çıkarak çok alışılmadık bir erkek ve elbette baba profili çiziyordu. Böylesi bir olayı bir babanın kızının yanında olarak toplumca etiketlenmeyi bile göze alarak bu mücadeleye girişmesi onun haklı bir çaba içinde oluşunu bize işaret edebilir.
Evrensel olarak bakınız. Bir insan 18 yaşını doldurana kadar çocuktur. Ona karşı işlenen bütün suçlar bu yaşa kadar bir çocuğa karşı işlenmiştir. Henüz algısı oturmamış, muhakeme kabiliyeti henüz gelişmemiştir daha 15 yaşındayken. Kandırılabilir, korkutulabilir. İlişkiye girmeye zorlanan bir kız çocuğunun, artık canına tak edip intihara kalkışması da mahkeme için asla bir karar etkileyici unsur olmaz bir türlü. Çünkü ilk bakılan, kızın olası hatalarıdır.
Ahmet İnce’nin bu süreçte başarılı olmasını, söz konusu mücadele ruhunun bu konuda diğer mağdur kızlarımızın babalarına da örnek olmasını diliyorum.
http://imza.la/tecavuze-ugrayan-kizim-icin-adalet-istiyorum linkinden sizde imzanızı verebilirsiniz.
Doğan Özcan