Eski Mısırlıların parmaklarına takmak için sonu olmayan çember şeklini verdikleri bitkilerle başlayan evlilik serüveni, Romalıların bekârları evlilerden ayırabilmek amaçlı, güç ve kalıcılığın sembolü olan demiri kullanmalarıyla kurumsal bir hale gelmiştir. İlk toplumlardan günümüze kadar aile kurumu her zaman büyük bir önem taşımış ve toplumların temelini oluşturmuştur.
Aile kavramına ulaşmak içinde karşı cinsten iki kişinin beraberliklerini yasallaştırmak adına evlilik dediğimiz birliktelik doğmuştur. Bu kadar uzun zamandan beri var olan, birlikteliği yasal hale getiren evlilik gerçekten gerekli mi? Elbette herkes için bir standardın olması zor. Konunun hammaddesi insan olunca, her ne kadar belli düşünceler belli davranışları getiriyormuş gibi gözükse de hep üçüncü bir ihtimalin olması muhtemeldir.
Her şeyden önce evlilik, ayrılmak için değil birlikte yaşamak için iki farklı insan tarafından atılan ortak bir adımdır. Birlikteliklerin evlilik çatısı altında aile kurumuyla yasal hale getirilmesi toplumsal bir gerekliliktir.
Aile olmak çeşitli sorumlulukları da beraberinde getirmekle birlikte toplumların da ilerleyebilmesi adına gerekli bir kurumdur. Aile ortamı hem evlenen eşlerin, hem de doğacak çocukların fiziksel ve psikolojik ihtiyaçlarının giderilmesi için önemlidir. Aile içerisinde eşler menfaate dayalı bir iletişim kurmazlar, ilişkilerde sevgi, saygı, şefkat, fedakârlık, sevecenlik gibi duygular ön planda tutularak insanın temel psikolojik ihtiyaçları da karşılanır. Dolayısıyla ailede atılan iyi duygular farklı alanlarda da kendisini göstererek topluma yansır. Ayrıca belli bir yaştan sonra daha da ağır bir şekilde kendini hissettiren yalnızlık hissini en aza indirmek, anne ve baba olarak çocuk sahibi olmanın mutluluğunu tatmak, doğarken getirdiğimiz aidiyet duygusunun temelinin sağlam atılması ve kendimizi güvende hissedebilmemiz açısından da sağlıklı bir aile ortamına gidilen yol olan evlilik karşımıza çıkmaktadır.
Evliliğin amacı eşleri bir şeylerden mahrum etmek değildir; olmamalıdır, ancak evlenmeden önceki alışkanlıkları da ısrarla devam ettirmek zaman zaman sıkıntılar doğurabilir. Bu sebeple evlilik yeni paylaşımlar, yeni sorumluluklardır. Bu durum herkesi memnun etmeyebilir. Bazen bu sorumluluklar başta çok kendisini hissettirmese de sonradan ciddi problemler ortaya çıkarabilir. Bu sebeple evlenmeden önce ve evlendikten sonra iletişim vazgeçilmezdir. Bir arada yaşayan insanların temel ihtiyacı; aralarında sağlıklı bir iletişim ortamının kurulmasıdır. Başka bir ifadeyle insanlar birbirlerini anlamalı ve anlaşıldıklarının mutluluğunu yaşamalıdır.
İnsanlar anlaşıldıklarının farkına varırlarsa kendilerini karşılarındaki kişilere daha yakın hissederler, etrafınızdaki insanlara bir bakın kimlerle bir arada olmaktan memnunsunuz? Elbette size saygı duyan, sizi dinleyen, anlayan insanlarla zaman geçirmek memnuniyet vericidir. Bu şekilde yaklaşan bireyler karşılarındaki insanlara değerli oldukları hissini vererek hem kendilerini hem de karşılarındaki bireyleri mutlu ederler.
Evlilik döneminde yaşadığınız problemleri ya da sormak istediklerinizi ve görüşlerinizi http://www.hayatadokun.net/?page_id=6 sayfasındaki iletişim bölümümüzden bizlere ulaştırabilirsiniz.
Saygılarımla.
Fatih Arıca