November 2024
SunMonTueWedThuFriSat
272829303112
3456789
10111213141516
17181920212223
24252627282930
1234567
 

Anne babam nerede?

ki yetişkin için bitti peki ya çocuklar için?
Çocuğunuzun tüm hayatı boyunca kullanacağı bilgilerin depolandığı dönemde “aile birliğininin sona erdirilmesi; boşanma” travması ve sonrasında yaşanılan güçlükler, boşanmış bir annenin çektiği zorluklar ve anneleriyle yaşayan çocukların yaşadıkları sıkıntılar?


Gerçekten bir şeyler bitti mi?

Yoksa, yeni mi başlıyor?Makalede sizlere iletilmek istenen mesaj; boşanma süreci ve sonucunda yaşayanlar ve özellikle çocuk psikolojisi üzerinde yaşanması muhtemel olaylar hakkında bilgi vermektir.
Öncelikle, boşanma süreci ve sonrasında çocuğun içinde bulunduğu yaşın önemli olduğunu vurgulamak isterim. 4 döneme ayırdığımız yaş dilimlerinin her birinde çocuğunuzun dünyaya bakış açısı tepkileri farklılık gösterir.

Bunlar;

• Bebeklik çağı dediğimiz 0 – 2 yaş arası dönemde, yetişkinler, onların bir şeyin farkında olmadıklarını zannetse de evdeki sağlıklı veya sağlıksız iletişim ortamı çocuktaki huysuzluk oranı artışı olarak kendisini göstermektedir. Temel güven duygusunu annesinden alan bir bebeğin anneden uzakta olması veya annenin yakındayken uzakta davranması, tamiri güç durumlar yaratabilmektedir.

• 3 – 6 yaş arası olan okul öncesi dönemde ise boşanma ile karşılaşan çocuklar kendilerini daha güvende hissettikleri dönemlere dönerek (regresyon) o dönem alışkanlıklarını tekrarlayabilirler (alt ıslatma, parmak emme gibi).

• 7 – 12 okul çağı; baba evden ayrılıyor. Bir taraftan; ben ne olacağım? Bana kim bakacak? Soruları, diğer taraftan okul, arkadaşlar, dersler. Küçük bedenin kaldırmakta zorlanacağı yükler. Bir kızgınlık ve öfke hali. Agresif davranışlar.

• 12 – 18 yaş; yetişkinliğe giden yolda en sancılı dönem, farkında olmasalar da ergenlerin anne ve babaya en çok ihtiyaç duydukları dönem. Arkadaşlara olan düşkünlük, evdeki depremle hepten alevlenerek evden uzaklaşma isteği daha da körükleniyor ve problemler daha da artıyor.
Boşanan ailelerde çocuklar, genellikle annelerinin yanlarında kalırlar. Çünkü anne, çocuk için yeri doldurulması en zor olan kişidir. Durum böyle olunca erkek çocuklarının boşanma sürecinde daha fazla hırpalandıklarını söyleyebiliriz. Kız çocuk için model olması gereken insan, anne, yanındadır ancak erkek çocuk için baba modeli artık aile çatısı altında değildir.

Çocuklar, eğer aile hayatı belli bir düzen içerisinde devam ediyorsa yaşının gereği olan çocuk sorunlarından başka sorun çıkarmazlar ancak; alışkın oldukları aile düzeni bozulduğunda hayatlarının geri kalanı ile ilgili ciddi endişe, kaygı ve korku hissine kapılırlar. Çocuklar, boşanma ve sonrasında içine bulundukları endişe, kaygı ve korku hislerini, ebeveynlerin ortak ve tutarlı davranışlarıyla, bir süre sonra asgari zararla atlatabilir hatta eski düzenlerine yakın bir düzen yakalayabilirler.
Bir başka travmatik durum da eşlerinden boşanmanın yanında çocuklarından da boşandıklarını düşünen ebeveynlerin çocuklarında ortaya çıkıyor. Bu çocuklar; insan ilişkilerinde utangaç, kendilerini eksik gören, akranları tarafından şiddete maruz kalan, zaman zaman şiddet uygulayan, gelecekleri ile ilgili kaygıları büyüyerek devam eden bireyler olarak hayatlarını sürdürmek zorunda kalırlar. Bu davranış modelleriyle büyüyen çocuk, yetişkin / ergen olduğunda iş ve sosyal yaşam içerisinde benzer olumsuz hislerle yanlış kararlara imza atarlar.

Boşanma ve sonrasında ebeveyn olarak neler yapabiliriz?

• Aile birliğinin sona ermesi, boşanma, gerekliliği kaçınılmaz bir şekilde gündemdeyse çocukla bu konu, açık ve net bir şekilde; anne ve babanın ortak kararı olduğu belirtilerek konuşulmalıdır.

• Aile birliğinin sona erdirilmesinin ardından; çocuğun kiminle kalacağı, diğer ebeveynle ne sıklıkta görüşeceği gibi hususlar net bir şekilde anlatılarak boşanma sonrasına yönelik kaygılar hafifletilmeye çalışılmalıdır.

• Bir diğer önemli nokta ise; eşlerin, boşandıktan sonra annelik ve babalık rollerinin ortadan kalkmadığının farkında olmalarıdır. Bunun farkında olan ebeveynler, çocukları için gereken özeni göstererek yukarıda belirttiğim sıkıntıları tamamen ortadan kaldırabilir ya da düşük seviyelerde tutabilir.

Sonuç olarak; aile birliği temelinden sarsılmış ve kaçınılmaz bir çıkış olarak “boşanma” söz konusu ise, kurallarına göre davranarak, öncelikle çocuk veya çocuklar ve tüm aile bireyleri için aailenin bölünmesi durumu en az hasarla atlatılabilir.

Yetişkinler ve çocuklar için tüm çabalara rağmen durum gün geçtikçe daha da zor bir durum alıyorsa psikolojik destek almak en uygun yöntem olacaktır.
Boşanma ve sonrasında çocuk psikolojiisi konulu sorularınızı “Bize Yazın” bölümünden ileterek bireysel cevap / danışmanlık alabilirisiniz.
Unutmayın, paylaşmak yükünüzü hafifletecektir.


Saygılarımla.
Fatih Arıca

 
Hayata Dokun Derneği Kütüphanesi

Eğitimin sosyal hayatın desteklenmesi gereken yegane unsur olduğunu öngören Derneğimiz, 2012 yılından bu yana; Van, Muş, Tekirdağ, Diyarbakır, Trabzon ve İzmir illerindeki köy okullarına kütüphaneler açmaktadır. Her yıl ortalama 5 kütüphane açan derneğimizin...
DEVAMI...


Jehan Barbur Şarkılarıyla Hayata Dokunuyor Konseri

Sanatçı Jehan Barbur’un Hayata Dokun Derneği yararına verdiği konser İstanbul Bilgi Üniversitesi Mezunlar Derneği desteğiyle 26 Nisan 2013’te Bilgi Üniversitesi Kuştepe Ka...
DEVAMI...


Hayata Dokun’an Üniversiteler

2010’dan bu yana her yıl İstanbul Merkezli tüm devlet ve belli başlı özel üniversitelerde yapılan üniversite öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen konferans...
DEVAMI...


Tüm projeler için tıklayınız